Kürşat otçu
Motosiklette fren gelişimi
Ben motor almadan önce dört ay yoğun şekilde netten motor nasıl sürülür bunun teknikleri ile ilgili yazıları okudum. Öyle ki motora ilk bindiğimde kontra tekniğini tek denemede başarmıştım. Scooter motor aldım 150 cc asya motor çin malı. 2012 nisan civarları. Başladım ilk günden antrenmanlara. Zira ilk motorumdu. . Boş bir alan vardı orada kontra tekniği, viraj tekniği, fren tekniği gibi konularda öğrendiklerimi deniyordum. ilk zaman viraj almaya daha çok önem veriyordum. Zira hiçbir deneyimim yoktu. O yüzden her antrenmanda ortalama bir kez düşerdim. Alparslan kuzucan adlı kişinin bayağı geniş bir yazı külliyatı vardı. Onu komple okudum. Ve daha bir çok yazı. Scooterde yarışanları gördüm virajda sarkıyorlardı, o teknikleri denedim. Okuduğum yazılarda ön frenin çok önemli olduğu söyleniyordu, arka fren motoru pek durduramaz deniyordu. Bu düşünce devamlı işleniyordu. Ancak ön frenin çok tehlikeli olduğu da çok sık ifade ediliyordu. Özellikle aniden ön frenin kesinlikle kullanılmaması gerektiği üstüne basılarak sözbirliği ile dillendiriliyordu. Hele hele virajda ön fren meselesini aklınıza bile getirmeyin deniyordu. Viraja girmeden önce kendinize uygun hıza düşün ve o şekilde viraj yapın deniyordu. Madem dedim ön fren bu kadar önemli, o zaman ön frende ustalaşmaya karar verdim. Arka freni önemsemedim . Ancak ışıklara yaklaşırken devamlı anlatılan limon sıkma sistemiyle, sadece ön frenle durmaya çalışırken tak diye ön fren maneti yüzde 85 civarı bir sıkma basıncında ön tekeri kitlemeye başladı. Kuru ya da ıslak asfaltta bu başıma çok gelmeye, aşırı olmaya başladı. İki günde bir, ışıklarda durmaya yakın arabaların arasında düşüyordum. Kendime güvenim bayağı azaldı. Her ışıklara yaklaşırken acaba düşecek miyim? düşüncesiyle fren yapıyordum. Bir ay ya da iki ay sürdüğünü sanıyorum bu dönemin. Artık motordan düşmeye iyice alışır oldum. Ve ön frenin ne zaman tekeri kitlediğini iyice anlar oldum. Ama düşmeye devam ettim. Düşüyorum arabaların arasında, motoru kaldırıyorum falan, benim için bu çok normal olmaya başladı. Bazen ön fren kitleniyorken bunu hissedince hemen ön freni salıyordum ve ön teker tekrar yolu tutuyor ve düşmeden devam edebiliyordum. Ama bu az oluyordu. Ön fren kitlemesinin genelde düşürdüğünü anladım. Demek ki öyle fren yapmalıyım ki ön fren kesinlikle kitlememeli idi. Bu arada özellikle ıslak zeminde motor az bir virajdayken bile, ön fren biraz bile sıkılsa ön teker yeri tutmayı bırakıyordu ve motoru düşürüyordu. Islak zeminde ön fren sıkılmasına motor hiç tahammül etmiyordu. Kuru zeminde virajdayken belli oranda ön fren yapılabiliyordu. “Trail break” gibi iz frenlemesi adı verilen yarış tekniklerini netten öğrendim ve onları denemeye başladım. Virajda yani hem gaz verip hem de aynı anda ön fren sıkma denemeleri yapıyordum. Ön frenin ön tekeri yere bastırması sonucu yeri daha iyi tuttuğunu okumuştum. Ancak sonraları ölüm freni çalışmalarında beni destekleyen şöyle bir bilgi ile karşılaşmıştım. “Düşük süratte ön tekeri kilitleyen frenler, hız yükseldikçe ön tekeri kilitleyemiyor”. Bu bilgiyi Alparslan kuzucan’ dan edinmiştim.
Dediğim gibi benim motosiklet 90 km üzerine çıkmayan bir motordu. Baktım limon sıkma sistemi ön freni çok kilitliyor, kendi kendime sık bırak şeklinde, pompa yaparak fren denemeleri yapmaya başladım. Ama bu denemeler sadece boş alanda değildi. Bir yere giderken aynaya bakıyordum, eğer arkadan araba gelmiyorsa, ön taraf da boşsa aklımdaki fren sistemini deniyordum. Yani freni kafaya takmıştım. Bir akşam vakti 50 metre uzunluğunda kapalı bir alan vardı. Orada fren çalışmaları yaparken, ölüm freninin keşfedilmesinin ilk adımları atıldı. Hava hafif yağışlıydı, sadece ön fren çalışması yaparken ön freni yüzde 30 sıktığımı düşünerek çalışıyordum. Bir ara durdum ve ön frendeki elime baktım yüzde 30 sıktığımı sandığım ön fren manetini, yüzde 80 sıktığımı gördüm. Yani kasıtlı değildi bu. Dedim ki hani motor düşüyordu bu kadar sıkmayla. Öyleyse bunu geliştireyim dedim. Yüzde 80 den sonra yüzde 90 ve nihayet yüzde 100 sıktım ön freni. Düz yoldu bu kapalı bir otopark gibi bir şey. Sadece ön frenle bunu bir müddet denedim, belki birkaç gün. Sonra yeni bir şey ekledim buna. Durmaya yakın gevşetilmiş arka frenle teker kitlemeyecek oranda arka fren sıkılacak. Yani benim fren kampana olduğundan arka fren gevşetilebiliyordu. teknik şöyle oldu; gaz kapatır kapatmaz ön fren agresif ve aniden yüzde yüz sıkılacak ve durana kadar gevşetilmeyecek ve durmaya yakın bir mesafede, belki 20 metre kala gevşetilmiş arka fren kullanılacak, ama arka tekeri kitlemeden kullanılacak. Bunun da mantığı şuydu, eğer arka teker kilitlense bile durmaya yakın zaten hız bayağı bir düşüyor. Yani hız bayağı düştüğü için arka teker kitlense bile motor düşmeden durabilir diye düşündüm. Zira ilk etapta arka fren kullanmaktan kaçındım. Çünkü ilk anda hız yüksek, o pozisyonda arka teker kilitlenirse motor genelde düşer düşüncesiyle, motor durmaya yakın arka fren kullanmış olabilirim. Çünkü ne amaçla böyle yaptığımı hatırlamıyorum.
Bu tekniği iki ay civarında kullanmış olabilirim. Bu sistem de kuru zeminde düz yol, yokuş aşağı ve yokuş yukarı başarılı oldu. Yani düşürmedi. Islak zeminde ise sadece düz yolda başarılı oldu ama ıslak zeminde yokuş aşağı ve yokuş yukarı başarısız oldu. Islak zeminde az bir yokuş aşağı olsa da başarısız oldu.
Bu dönemde iki olay oldu birilerine teknikden bahsettim onlara göstermek için düz yolda 70 km ile denedim ilk deneme başarılı oldu. İkinci denemede ise ön teker kitlenir gibi oldu. Düşmeden toparlayabildim. Bu olay beni tereddüte düşürdü; teknik sıkıntı çıkarmıştı. Kısa zaman sonra yokuş aşağı kuru asfaltta 60 km ile denedim, yine ön teker kitledi anında ön freni bırakınca zorda olsa düşmeden toparlayabildim. Birkaç gün sonra bu konuda kesin karar vermek için düşmeyi göze alarak ıslak zeminde yokuş aşağı denemeye karar verdim. 60 km ile ıslak zeminde yokuş aşağı denedim ve anında yere düştüm. 30 metre civarı sürüklendim. Ve anladım ki bu sistem çözüm olmadı.
Sonra ön freni yüzde 30 sık bırak şeklinde pompalama şeklinde durana kadar sık bırak devam edecek şekilde kullandım ve durmaya yakın gevşetilmiş, kitlemeyen arka fren kullandım. Bu sistem kuru ve ıslak zeminde yokuş aşağı ve yokuş yukarı her durumda başarılı oldu. Düşürmedi. Ama durma mesafesi çok uzun oldu. Sürücüye güven vermiyor. Ne kadar süre bunu kullandığımı bilmiyorum. Belki bir hafta kadar olabilir. Sonrasında yüzde 90 veya yüzde 100 ön fren ama pompa şeklinde sık bırak tekniğiyle durana kadar böyle devam edecek, ama ön frene başlama anıyla aynı anda gevşetilmiş arka fren kullanılacak, arka tekeri kitlemeyecek şekilde. Arka fren basıncı durana kadar sabit bırakılacak. Bu sistemde ıslak ve kuru asfaltta yokuş aşağı olsa da düşürmedi. Bu iki sistemi yani yüzde 30 sık bırak ile yüzde 90 yada 100 sık bırak sistemini kısa süre denedim. Belki bir hafta.
19 nisan 2014 tarihinde scooterle şunu denedim; ön fren ile arka fren aynı anda kullanılacak. Ama arka fren gevşetilmiş yani kitlemeyecek oranda kullanılacak ve durana kadar bu basınç sabit olacak, ama ön fren agresif, sert ve ani olarak yüzde yüz sıkılacak, durana kadar gevşetilmeyecek.
21 nisan 2014 tarihinde ölüm freni son şeklini aldı. Gaz kapatılır kapatılmaz hemen gevşetilmiş arka fren sıkılacak, yani arka tekeri kitlemeyecek oranda kullanılacak ve durana kadar bu basınç sabit tutulacak. Ön fren ise, arka frenden saniyenin dörtte biri zaman sonra aniden, agresif ve sert şekilde yüzde 100 yani tamamen sıkılıp, durana kadar gevşetilmeyecek. Bu teknikle yokuş aşağı yağmurda da 90 km ile ölüm freni yaptım ve motosiklet düşmedi.
Bu sürede eğer yavaş durmam gerekiyorsa mesela ışıklara yaklaşırken, sadece gevşetilmiş olan kampana arka fren ile duruyordum. Yani düşük süratteki duruşlar için ekstra bir araştırma yapmadım. 2014 temmuz zamanları scooter hareket halinde altından parçalandı ve arka teker kilitledi yavaş süratte iken beni düşürdü. Bu düşüşte benim hatam yoktu. Sonra biri dedi ki: “Bunu yaptırmaya değmez. Çok masrafı var”. Bende trafikten düşürdüm.
10 nisan 2016 da vitesli 150 cc çin malı motor alana kadar motosikletim olmadı. Ama bu süre zarfında fren ve motosiklet konularına ilgimi yitirdim. Zaten youtube deki scooterle ilgili videolarıma ilgi yoktu. Oysa çok etkili duruşlar yaparak videolar çekmiştim. Demek ki scooteri gale almadılar diye düşündüm. Scooterle nisan 2014 yılında ölüm frenini keşfedince, o heyecanla internette forumlara yazılar yazıp, videolar yükleyerek özellikle motosiklet forumlarına haber verdim. Nette “motosiklette ölüm freni” diye aratınca o yazıların çoğu hala vardır. Ancak oradaki kişilerin tamamına yakını alay etti, dalga geçti ya da milleti yanlış yönlendirdiğimi söyleyerek açtığım konuları sildi. Genellikle, ön freni yüzde yüz aniden sıkmama karşılık düşmemiş olmamı, şöyle izah ettiler: “Senin frenlerin tutmuyor, o yüzden motosikletin ön tekerini kilitleyemiyor.”
10 nisan 2016 da 150 cc vitesli motoru alınca, hemen ölüm frenini denedim. Çünkü vitesli motorda başarılı olup olmayacağını bilmiyordum. İlk denememde başarılı sonuç aldım. 100 km ile 1 saat denedim ve mükemmel sonuç aldım. Sonrasında 130 km ile denedim düz yol ve yokuş aşağı başarılı oldu. Yokuş aşağı ıslak asfaltta 120 km ile başarılı sonuç aldım. Vitesli motorla ilgili ölüm freni videolarını da yine forumlara yükledim. 2016 yılında da “motosiklette ölüm freni” adı altında yeni motorla videolarımı paylaştım. Bu sefer daha fazla etkilendiklerini gördüm. Çünkü scooteri zaten motordan saymıyorlardı gale almamışlardı ama bunu gale almamazlık edemediler. Ve çok sinirlendiler. Çünkü süper bir duruş vardı. Ve scootere göre daha dengeli motordu. Diyecek bir şey bulamayıp, işi yine ön frenin güçsüz olduğu düşüncesine bağladılar. “Ön frenin güçsüz olduğu için kitleyemiyor; bu motor Çin malı sonuçta, Honda ile yaparsan direk düşersin” gibi sözler söylediler. Bazıları da kendilerinde güçlü motor oluğunu, bu motorların çift ön disk frenlerinin bulunduğunu ve ön freni aniden yüzde 100 sıktığı anda kişinin yere yapışacağını söylediler. Kısacası yine gale almadılar.
Bu dönemde ölüm freni yüksek hızda sorun çıkarmıyordu. Ama düşük süratlerde ışıklara falan yaklaşırken, gevşetilmiş olan arka frenle duruyordum. Bir yerlere giderken aynaya bakıp arkada araba gelmediğini görünce, hemen son hızda ölüm freni yapıyordum. Islak zeminde de deniyordum. Bu tekniği denerken hiç düşme yaşamadım. İki saatlik motosiklet sürüşünde, belki 100 kere ölüm frenini deniyordum.
Ölüm frenini kapalı alanda çok düşük süratlerde denemeye başladım. 20 km, 15 km, 10 km gibi hızlarda, kuru zemindeki bu denemeler inanılmaz sonuç verdi. Bir ya da iki metrede duruyordum. Bunu gördükçe daha fazla heyecanlanıyor ve videolar çekip bunu gösteriyordum ama dört ya da beş metrede durduğum videolara bile, bazı kişiler hala “ön frenin tutmuyor da ondan düşmüyorsun” diyorlardı. Bu fren tutmuyorsa motosiklet nasıl böyle kısa mesafede durabiliyordu?
Islak düz yolda düşük süratte ölüm freni denemelerine başladım. 20 km, 15 km, 10 km gibi hızlarda. Burada, yani ıslak zeminde bir problem yaşadım. Kuru zeminde düşük süratte ölüm freninde sıkıntı yaşamamıştım ama burada sıkıntı oldu. Ön fren yüzde yüz sert sıkılınca yine durdu ama ön fren basıncı yüzde yüz sıkıldıktan sonra, elleri gevşetmeden tekrar ikinci bir sıkma basıncı yapılınca ön teker kilitledi. Yani düz ıslak yolda düşük süratte, 20 km altında özellikle 15 km ya da 10 km gibi hızlarda ön fren aniden yüzde yüz sıkılınca sorun yok; ama ön fren yüzde yüz sıkılı vaziyette iken, tekrar bir sıkma basıncı uygulandığında ön teker kitlendi. Bunu ıslak zeminde yaşadım. Bunu çözmek için ıslak zeminde, düşük süratte ölüm freni yaparken, ön fren yüzde 100, aniden sıkıldıktan sonra, ön freni gevşetmeden, ikinci bir sıkma basıncı yapmamaya özen gösterdim. Bu sistemde de güzel bir duruş oldu. Bunun videosunun adı. “Islak zeminde inanılmaz fren tekniği” adlı videodur.
Sonra düşündüm ki, bu pek güvenli değil; zira bu sistemde ön fren basıncı, fazladan ikinci olarak yanlışlıkla kullanılabilir; düşüncesiyle, ön frenin kitlenmesini engelleyen bir sistem geliştirdim. Ve sonuç gayet güzel oldu. Bu sistem şuydu: Madem düşük süratte böyle bir sorun var; o halde ön fren aniden yüzde yüz sıkılır sıkılmaz, beklemeksizin yarım santim gevşetilecek. Bunun amacı yüzde yüz ön fren basıncı sonrası, eller gevşetilmeden de olsa, ikinci bir sıkma basıncının gerçekleşmesini engellemekti. Bu yarım santim gevşetilmesi, yüzde yüz sert, ön frenin yapıldığı noktadan, motosikletin durma noktasına kadar olan mesafe boyunca yapılacak ve bu fren gevşetme birden olmayıp, milim milim bahsedilen mesafe boyunca yayılarak yapılacaktır. Bu sistemi kuru ve ıslak zeminlerde kullanmaya karar verdim. Ama işin gerçeği farklıydı. Yani günlük kullanımda bunu denemek yerine, yumuşak duruşlarda; mesela ışıklara yaklaşırken gevşetilmiş arka fren kullanarak yavaşlıyordum.
Fakat çektiğim videolara hala alaycı yanıtlar geliyordu. Ben de düşündüm ki, “bu milletin yapmayı pek akıllarına getirmediği şeyleri yapmam lazım”. Ölüm frenini toprak zeminde 70 km ya da 80 km ile denedim ve başarılı oldum. Bu denemelerde ön freni yüzde 100 sıktıktan sonra, yarım santim gevşetmiştim. Sonradan aldığım kararla 50 km üzerindeki hızlarda ölüm freni uygularken, ön freni yarım santim gevşetmeye gerek olmadığını gördüm. Zira bu hızın yukarısındaki hızlarda ölüm freni denemelerinde ön teker kitlemesiyle karşılaşmadım. Çünkü hız yükseldikçe ölüm freni uygulaması daha güvenli oluyordu. Tahminime göre 30 km yukarısında da ölüm freni yapıldığında, ön fren gevşetilmezse sorun olmaz diye düşünüyorum. Ama yine de 50 km olarak sınırı belirledim. 50 km aşağısında ölüm freni yapılacaksa, yarım santim ön fren gevşetilmeli diye karar verdim.
2017 haziran ayında ıslak asfaltta hafif yokuş aşağı giderken dönemece yaklaşırken gevşetilmiş arka frene bastım. Ve arka teker kilitlendi. Daha önce söylediğim gibi düşük süratteyken, ani olmayan frenlemelerde gevşetilmiş arka fren kullanıyordum. Yine yapayım derken bu sefer arka teker kitlenince anladım ki bu bayağı bir sorun. Peki bu neden oldu? Gevşetilmiş arka fren neden kilitlendi? Çünkü yavaş giderken bu duruşlarda ön fren fazla gelir, düşüncesiyle sadece gevşek arka fren kullanınca ve bu fren gevşek olunca, kolayca durduramıyor motosikleti; bu sefer durabilmek için arka fren basıncı biraz daha artırılınca kitleniyor. Bu sorunu halletmek için düşündüm ve ön freni düşük süratlerde de devreye sokmam gerektiği sonucuna vardım. Meşhur olan ön freni limon sıkar gibi sıkma metodu aklıma geldi. İlk zamanlar çok düşürmüştü beni. Yüzde 80 civarı ön fren sıkmalarda çok kez beni düşürmüştü. Ama ölüm freninde olduğu gibi, eğer öncesinde gevşek arka fren kullanırsam acaba ne olur? diye düşünerek 50 km ile denedim. Ve çok beğendim. Mükemmel bir duruş olmuştu. Fakat ön freni önce yüzde elli sıktım, bunu da limon sıkar gibi artan basınçla denedim. Sonra limon sıkar gibi ama yüzde yüze kadar denedim, çok beğendim. Ölüm freni kadar olmasa da, ona yakın bir duruş performansı olmuştu. Ve uygulanmasında psikolojik olarak zorluk yoktu. Adını da “arka limon” tekniği koydum. Ölüm freni tekniğini psikolojik olarak uygulamak zordur. Hele motosiklet tamirde falan olursa, beş gün binilmedi motora diyelim; tekrar motora binince ölüm freni yapmak zor geliyor. Zamanla hafiften alışmak gerekiyor. Arka limon tekniği hem düşük süratte, hem yüksek süratte çok etkili bir fren. Islak zeminde de başarılı. Ölüm freni benim Çin malı, vitesli 150 cc lik motorumu çok bozdu. Scooteri bozmamıştı. Ortalama olarak haftada bir tamire götürüyordum . Ama “arka limon” tekniği motoru bozmadı. Arka limon tekniğini 2017 haziran ayında keşfettim. Son derece memnunum.
2017 aralık ayında viraj yaparken arka limon tekniğini kullanmayı denedim. Islak zeminde düşük süratte hafif bir deneme yaptım. Bir de baktım ön fren kullanmama rağmen motor düşmedi. Zira evvelden tecrübe etmiştim ki, ıslak zeminde motor yan yatarken, yani az bir virajdayken, çok az bir ön fren kullanımı motoru düşürüyordu. Burada düşürmeyince farklı bir durum olduğunu anladım. Bir süre sonra kuru zeminde 50 km ile virajda denedim. Arka limon tekniğini virajda çok beğendim. Viraj tecrübem pek yoktur. Ama virajda önce gaz kapattıktan sonra kitlemeyecek oranda arka fren sonrası saniyenin dörtte biri zaman sonra, ön freni tam sıkmadan, belli oranda kullanınca, bunun virajda çok etkili ve iyi olduğunu anladım. Bu süreçte Antalya’dan Harun yaman isimli kişi benimle temasa geçti. Youtube de videolarımı izlemiş. Benimle telefonda görüştü. Eski yarışçı olduğunu ve Hollanda da CSS akademide hocalık yaptığından bahsetti. Ona yeni bir şey bulduğumu arka limon tekniğinin virajda da kullanılabileceğini söyledim. Kendisinden bir süre sonra haber aldım. Virajda dediğim tekniği denediğini ve çok memnum kaldığını beyan etti. Pistte 240 km ile virajda bu tekniği denediğinden bahsetti. Daha sonra kuru asfaltta hafif aşağıya doğru yokuş olan yolda giderken ölüm frenini 270 km de deneyip 30 metrede durduğunu, ıslak asfaltta ise yine hafif aşağı doğru yokuş olan yolda 240 km ile ölüm freni yapıp 40 metrede durduğunu beyan etti. Bana devamlı söylenen şey şuydu: “ Senin motosikletinin frenleri güçsüz olduğu için, ön tekeri kitleyemiyor; eğer güçlü motor bu freni yaparsa düşer”. Yaman hoca önce 50 km ile denemiş ve düşmediğini görünce, ikinci denemesini 270 km ile denemişti. Artık güçlü motorlar içinde bu sistemin geçerli olduğunu anlamıştım. Yüksek cc motosikletlerde, arka fren genelde disk fren olduğundan, o fren gevşetilemiyor. Böyle durumlarda arka fren kilitlemeyecek oranda sıkılacaktır ve o sıkma basıncı durana dek sabit bırakılacaktır. Ölüm freni beni tek bir yerde düşürmüştür. O da bisiklet yoludur. Zira bu yol çok kaygan bir boya ile boyanmıştır. Yağmurda 30 km ile ölüm freni yaptığımda motosiklet düştü. Tahminimce şundan dolayı düştü: Ön teker kitlenmedi ama zemin ıslakken aşırı kaygan olduğundan, ön freni aniden yüzde 100 sıkınca, yere sertçe baskı yapan ön teker, yere tutunamadı ve motosikleti düşürdü.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
dini konudaki konuşmalarım şurada:
https://www.dailymotion.com/kursatotcubox
..............
BoxingAlleyNZ
BoxerciseLtd
Boxing Fitness Factory
Barry Robinson
Benno Roick
BoxingCounter
Chad Howse
dima arvis
eHowSports
ESNEWS
expertboxing
expertvillage
FightSmartTrav
FightstarTV
fighthub
fightTIPS
Final Round Training
Fran Sands
Howcast
Hustle Boss
Jeff Joslin
JT Van V
LeeWylie1
MayweatherUnofficial
Mighty Fighter
NateBowerFitness
Ritchie Yip
SecondsOut
Sneak Punch
sunliveorio
Thaboxingvoice
tofugalaxy
WRESTLERBE - FIGHT CLUB BELGIUM